top of page

Karmaşık Dünyada Basit Düşünebilme Becerisi

Güncelleme tarihi: 7 Tem 2024

Sosyal medyanın sıkı takipçisi olarak rastladığım bir paylaşım ilgimi çekti. Karar verme sürecini kolaylaştırmayla ilgili dikkat çekici ve denemek için sabırsızlandığım birkaç prensipten bahsediyordu.
Bu prensiplerin temel ilkesi “Basit düşünmek."

Prensiplere dönecek olursak , felsefede bu prensiplere “razor” deniyor. Türkçe'ye çeviricek olursak “jilet ya da ustura”diyebiliriz.


Nedir bu ustura teorisi?

Basit düşünme felsefesinin prensipleri Aristotalese kadar uzanıyor. Albert Einstein ve Isaac Newton' da bu prensipleri dile getirmiş olsa da 14. yüzyılda yaşamış, nominalizmin fikir babası sayılan Ockham’lı William'ın , basitlik ilkesi üzerine kurulu problem çözme metodu "Ockham' ın ustura teorisi" olarak literatüre geçmiş.


Hadi şimdi bu usturalar nelermiş bir göz atalım mı ?

Sınıfta cetvel olmaması büyütelecek bir durum değil.

1. Feyman'ın usturası
Karmaşık anlatım ve fazla jargon kullanımı bir konuya derinlemesine hâkim olamadığımızı gösteriyor.Eğer konuyu 5 yaşındaki bir çocuğa açıklayamıyorsak, tam olarak kendimiz de anlamamışız demektir. Karşınızdaki kişi de eğer konuyu anlatırken çok kompleks yollar ve jargon kullanıyorsa, muhtemelen o da anlamamıştır.

2. Şans usturası
İki yol arasında seçim yapmak durumundaysak , şansınızın daha çok olduğunu düşündüğünüz alanı seçin. Talih kuşunun başınıza konmasını beklemeyin. Seçimlerinizle şansınızı kendiniz yaratın.
Evde televizyon izlerken şansın sizi gelip bulma ihtimalini düşünün? , Aktif olarak işe girişip, harekete geçtiğinizde veya bir şeyler öğrenirken şansın kapınızı çalma ihtimali daha yüksektir.

3. Arena usturası
İki yol arasında kaldığınızda, diğerlerine göre daha zorlayıcı görünen yolu seçin. Çünkü gerçek büyüme ve gelişme, konfor alanınızın dışında, mücadele ettiğiniz yerde gerçekleşir.
Arenaya girdiğinizde, tribündeki seyircilerin tavsiyelerine kulak asmayın. Onlar sizin yerinizde olmadıkları için, gerçek durumu anlayamaz ve sizi yanlış yönlendirebilirler. Siz kendi deneyimlerinizle, kendi içsel seslerinizle hareket etmelisiniz.
Arenada yalnız olabilirsiniz, ama bu size güç verecektir. Çünkü orada kendinizle ve kendi kararlarınızla yüzleşeceksiniz. Bu zorlu süreç sizi daha güçlü ve daha bilge yapacaktır.

4. Optimist usturası
Kimlerle vakit geçireceğinizi belirlerken, optimist insanlara öncelik tanıyın.
Pesimistler kapalı kapıları, optimistler ise açık kapıları görür ve muhtemelen yolda karşılarına çıkan kapalı kapıları da tekmeleyip açarlar.Unutmayın: pesimistler zeki görünür, optimistler ise zengin olur.

5. Minnettarlık usturası
Şüpheye düştüğünüzde, sizi destekleyen ve size yol gösteren insanlara daha çok teşekkür edin.
Onlara, onları takdir ettiğinizi ve minnettarlığınızı belirtin. Bunu sadece özel durumlarda değil, her gün yapın.
Minnettarlığı günlük hayatınızda uygularsanız, hayatınızın gelişmeye başladığını göreceksiniz.
Çünkü etrafınızdaki insanların desteği ve yardımı, sizi güçlendirecek ve ilerlemenizdeki en önemli faktörlerden biri olacaktır.
Dolayısıyla, minnettarlık göstermekten çekinmeyin. Bunu sık sık yaparak, hem kendinizi hem de çevrenizdekileri daha mutlu edebilirsiniz.

6. Yeni projeler usturası
Yeni bir projeye başlamaya karar verirken:İlk önce kendinize bu proje "kesinlikle evet" diyeceğiniz bir fırsat mı onu sorun. Eğer cevabınız hayırsa, hiç başlamayın.
Eğer cevabınız evetse normalden iki katı daha uzun süreceğini ve beklenenin yarısı kadar getirisi olacağını düşünün.Hala yapmak istiyorsanız, yürüye durun yiğidim !!! Yollar sizindir.

7. Oda usturası
İki oda arasında seçim yapmak zorunda kaldığınızda, içerideki en bilgisiz kişi olacağınızı düşündüğünüz odayı seçin.Odaya girdiğinizde, az konuşup çok dinleyin. Bu, egonuz için zor olabilir ama gelişiminiz için çok faydalı olacaktır.Çünkü daha bilgili insanlarla iletişim kurarak, yeni şeyler öğrenebilir ve bakış açınızı genişletebilirsiniz.Konuşmak yerine dinlemeyi tercih etmek, sizi daha alçakgönüllü ve açık fikirli hale getirecektir.Bu sayede, kendi bilgi ve becerilerinizi geliştirme fırsatı bulabilirsiniz. Dolayısıyla, egonuz için zor olsa da, bu strateji uzun vadede size çok fayda sağlayacaktır.






Zaman hızla akıp gidiyor ve biz harekete geçmek için ya geç kalıyoruz ya da harekete geçmemiz gerektiği anlarda kendi kendimizi sabote eden düşünceler ve iç konuşmalar nedeniyle özgüvenimizi kaybediyor yeterince cesur davranamıyoruz.
Aslında bu ruh hali hiçbirimize yabancı değil.

Size "çalışmak istediğiniz bir şirkete girmenin çok zor olduğu" söylendiğinde karar vermek için iki yol vardır. Ya oturup bekleyeceksiniz ya da özgeçmişinizi yollayıp mülakata çağrılmak için kendinize bir fırsat yaratacaksınız.

Diğeri ise size sürekli ne yapamayacağınızı söyleyen pesimist insanlar yerine siz de benim gibi neleri yapabileceğiniz konusunda sizi cesratelendirmek için her gün sesli mesaj atıp bu gün kitabın için ne yaptın diye soran :) optimist dostları tercih edebilirsiniz.

Diyelim ki girişimcilik konusunda yeni bir fikriniz var ve bir iş kurmak istiyorsunuz. Herkes size "ticaretin ne kadar zor olduğundan" bahsediyor. Eğer sizin için bu yeni bir fırsatsa kendinize şunu söyleyin "Evet zor olabilir ama hangi iş kolay ki ?"



Peki bizi engelleyen şey nedir?

Başarısızlık korkusu, hayal kırıklığı yaşamak, içsel hikayelerimiz, alışkanlıklar, çevreyle ya da kendimizle çatışma endişemiz olabilir mi ?

Böyle durumlarda gereken tek şey bu usturalardan birini kullanmak ve karar vermek.

En basit çözüm büyük olasılıkla doğru olandır dedim ve ben #odausturasını seçmeye karar verdim.

Peki ya siz karşılaştığınız sorunları çözmek için harekete geçmeye ve bu usturalardan birini kullanmaya hazır mısınız?

Kendinize iyi bakın
Beni takip etmeye devam edin.




Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page